28 Eylül 2013 Cumartesi

Namaz kılmak çok zevkli☆★

♡♥Allah'ım namaz güzel ama babyfirst le daha bi güzel:-D .supanallah  ,tavşan kardeş ,dinimiz ,amin.

19 Eylül 2013 Perşembe

Aa anne bak aynısı!

Bu topla  karttaki balon balığı arasında benzerlik kuran bebiş Hafsa Selin'dir:)

18 Eylül 2013 Çarşamba

Araba cibi cibiii!

Şimdilik sonuç başarılı..Kreş uyum haftalarını , hafsa hanımı kreşi kendine uydurmasıyla atlatmış olduk:)
Beşinci haftaya geldik, hala orafakiletin türkçe anladığını sanarak bıdır bıdır türkçe konuşuyor onlarla.Hatta öğretmeni bizimkinden birkaç kelime öğrenmiş.Ögretmeni o kelimeyi tekrarlayınca da gülme krizine giriyormuş. Beni entegre etmek isteyeni maskaraya çeviririm iste böyle diyodur kesin içinden....Der yani böyle bir cümle kurmuştur şaşırmam.
Ben hala adapte olamadım ama.Sandım ki o yokken çook vaktim olur.Istediğim şeyleri yaparım.5  hafta geçti hiç "ay napsam şimdi canım sıkıldı" demedim..Hoş, ben bu cümleyi pek kurmam aslında.
Dönüş yolumuzdan bir resim koyalım şimdi.Dönüş yolunda dört yere selam vermeden geçmeyiz.
2 km.sonra sağ otlayan inekler grubu
3 km.sonra sol yayılan kuzular sürüsü
8 km.sonra sağ benzinlik
9 km. sonra sol ikinci benzinlik:p

8 Eylül 2013 Pazar

İnsana değerli olduğunu hissettirmek!


Bu yazı ;eloğlunun  insana çevreye doğaya verdikleri değer üzerine..Belgeleriyle açıklayalım:



Burası eşimin çalıştığı yer. Güneş enerji Şirketi ,yaklaşık 220 çalışanı var Geçen gün Aile mangalı düzenlediler.Ve tabiki de katıldık.Adamlar katılmamız için elinden geleni yaptı da diyebiliriz.Bizim aileye özel et ısmarlayacaklarını,hatta ayrı bir mangalımız olacağını söylediler.



Aşçı da müslümanmış,adı da Ahmad;kendisi yanımıza gelip, atleri nasıl marine ettiğini, ilk önce bizimkilerin temiz ve sıfır yağda pişeceğini ve böylece hiçbirşeyle karışmayacağını, hangi mezeleri yiyeceğimizi kibarca anlattı..



Etleri çekmedim,pek ilgi alanıma girmediği için:) Ama mezeler tek kelimeyle süperdi..


Çocuklara eğlenecek şeyler vardı.Evlerinden küçük bisikletler,arabalar,langırt, sokak tebeşiri getirmişler , gerçek atlar bile vardı,ortada salınıp kişnediler sadece gerçi:)Ama en çok da arta yerdeki süsü havuzuyla oynadılar.




Asıl konumuz bu şirket elektriğini kendi ürettiği için dışarıdan hiçbirşeye ihtiyaç duymuyor.Ve bunu düstur edindikleri için ortada hiç kablo yok.İkram edilen dondurmaların buzluğu da doğal olarak güneş enerjili..




Binanın içine girince kocaman geniş bir cam tavan var ,odalar da yuvarlak etrafına dizildiği için içeride akşama kadar hiç ışık ihtiyacı duyulmuyor.


Kışın odalarda kalorifer yakılmıyor,ısı tesisatı da yok,bina dışı farklı bir yalıtım sistemi ve de insan sıcaklığı ile ısınıyorlar.Odalarda da üç çeşit çöp var,Plastik,Bio ve kağıt çöp.

Bahçede duran bu uzun otlar,ilk olarak hiç hoşuma gitmedi ve bu otları da kesememişler mi diye söylendim,sonraöğrendim ki,  kısmi olarak bazi yelerde özellikle uzun bırakılan bu otlar, ekolojik denge içinmiş,kuşlar,kurtlar,böceklere daha rahat bir alan bırakmak içinmiş..Zınnnk!



   İkram edilen kahvelere katılan sütler bile biyolojik ve ayrıca hiç plastik bir ürün yok.Tabaklar kağıt ve çatal kaşıklar metal..Bunları çekerken birkaç kişiye yakalandım tuhaf baktılar:)


Elim boş gitmedim tabi,bir kaç defa tadına baktıkları,şerbetli tatlılardan yaptım,birkaç kişi yanıma gelip,çok güzel olduğunu hatta fotografını çektiklerini söyledi.

Ve ben biz müslümanların  öğrenmemiz gereken şeyler olduğunu bir kez daha tecrübe ettim..

4 Eylül 2013 Çarşamba

Yolda kalmak !



  'İnsan dediğin alışıveriyor,Mısır'da Suriye'de olanlara.Alışmayı sevemedim' diyor Serdar Tuncer

Alışmayı sevmiyoruz ama alışmak denen nimet olmasaydı ,halimiz nicolurdu.Her an kendi acımızla boğuşur,ne ibadet edebilir,ne günlük işlerimize bakabilirdik.İlaçlarla yaşayan robotlara dönerdik belki de.


Arabaya binmiş ,şoför koltuğunda poz verenler,ilginçtir.Çok lüks ve aşırı gibi mi görüyorlar ya da dünyanın en zor şeyi mi araba sürmek..Feyse falan yüklemişlerse ,arkadan gelen fotoların birinde nargileyle çekilmiş poz da vardır!.Denemesi bedava:)Şimdi ben de kendimi değil ama bozulan arabayı çektim..Aynı şey değil ama:)!!

Geçen gün kızımı kreşten almaya giderken ilk defa yolda kaldım.Hafif bir tırsıntı geçirdikten sonra çare odaklı sistemimi çalıştırmaya başladım..


Kızışa söylediğim şarkılarla bağıra bağıra mutlu mesut gidiyordum halbuki..Sonra bir sarsıntı vee..


Abgas Werkstatt! Doğru tamirhaneye.Şu küçük sarı ışık motorda bir sorun olduğunu gösteriyor(dur herhalde:)


Yolun hemen yanında bir sokak buldum ve girdim.''İşte Müller ailesi (Mr.and Mrs. Brown'un alaman versiyonu), merhabaa uzun zamandır sizi ziyaret etmiyordum.Bir hal hatır sorayım dedim:)''


İşte tam da bu köydeyim.Kızımın kreşinin olduğu köyle aramıza giren köy burası..Herkes evinin yanındaki kreşe verirken ben kızışı niye uzak bir köye verdim konusu da ayrı bir posta olur aslında ama şimdilik ilgi,alaka, şefkat, ve uslu köy çocukları diyeyim..Ama bugün uzak bir yere vermenin dezavantajını yaşamış oldum..

Sonrası işte görümcemlerden birin aradım.Sağolsun hemen geldi,Arabayı Müllerlerin villaya park ettim.Kızışı birlikte aldık ve geri döndük..Ben geri gelince araba biraz dinlenmiş,kendi kendini biraz iyileştirmiş olacak ki,dönerken çalıştı..Ama ben bu kez sevgi dolu bebek şarkılarıyla değil,dua ve Kur'anlarla  döndüm evimee..İşte insanoğlu..


Arsiv

FEEDJIT Live Traffic Feed

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...