31 Ağustos 2025 Pazar

Benim adım rutin..


Arkadaş sen seversin sevmezsin ben bilmem ama ben bir "rutin" insanıyım. Hatta benden rutinleri çıkarın bir şey kalmaz. Öylesine tutkulu bir bağım var. Gün içinde yapmam gerekenler listeme "tık" attıkça mutluluk hormonu salgılarım. 

Kendimi zorlamadığım,artık gına gelip  error vermediğim sürece, alışageldiğim bu işleri bırakmayı düşünmem. Disiplin, kurallar, çizgiler, kararlar.. Günümün verimli geçmesini sağlar,uzun vadede amaçlarıma ulaşmada da kolaylık verir. İbadetin de az da olsa devamlısı makbuldur.

Rutinleri ,kısır döngüye, tekdüzelik,sıkıcılık seviyesine getirmemek de senin elinde bence. Bu sene yaptığın şey ile seneye yapacağın şey farklı olabilir. Ya da rutinini bir versiyon ileriye taşıyabilirsin. " İki günü eşit olan ziyanda" hadisini böyle anlarım. Listelerime level atlatmalıyım,yoksa yerimde sayarım. 

Rutin deyince hani akla sabah 8 akşam beş eve gel yemek biraz otur yat döngüsü geliyor değil mi?Bir filmde şöyle bir diyalog var.

barney: you're in a rut.
ted: i'm not in a rut. i have a routine.
barney: ted, what is the first syllable in rut-tine?

Yani adam diyo ki tekdüzesin. Öbürü de tabiikisi de değilim rutinlerim var diyo. O da rutin ilk hecesi zaten tekdüze demek. 

Bir radyo programında dinlemiştim,rutin rahmettir diyordu. "Rutinler hayatımızın iskeleti gibi olmalı. Temel bir yapı sunmalı ama o iskeletin üzerini farklı renklerle farklı deneyimlerle doldurmak da bizim elimizde". Sonunda da Allah standarttan ayırmasın diye dua ettiler:)

Günlük okuduğum farklı kulvarlarda kitaplarım, sporum, evrâdım, surelerim, günde bir fincan türk kahvem, bulmacam, eğitim videolarım benim rutinlerimden ..Sizin rutinleriniz neler?:))  

(Yorum bölümünü yanlışlıkla kapatmışım, şimdi açtım, yorumların gelmeyişinin sebebi, yaptığım bu hata olmalı ... deyip kendini kandırdı :)) gmfydjgu

Foto: Rutinlerin çok dışına çıkıp arabası bozulanları çeken bir abimizin muzip çekici arabası..





22 Ağustos 2025 Cuma

Gerçekten bunun için miydi?


...tüm heyecanım, geri sayımlar, hazırlıklarım..Evet yurt dışında yaşayanlar iyi bilir ki, senede bir tatilin var, memlekete gideceksin ve gün saymaya başlarsın. Arabayla gideceksen poğaçanı sarmanı yaparsın, uykusuz ve bol gümrük beklemeli bir yolculuğun ardından sıcak,çok sıcak, fakat iyi sıcak memleketine gelirsin. 

Sıcaktan buharlaşmaya ramak kaldığı için düşündüğün, tasarladığın, hayalini kurduğun yerlere gid(e)mezsin. Başka bir faktör de kalabalıklar. Senelerdir akşam altıdan sonra samanların uçuştuğu bir kovboy kasabasına dönen bir yerde yaşıyorsundur, akşam sekizde dışarı çıkarsan ve hemcinsinle karşılaşırsan " aa insan" dersin ..oysa burada insan kütleleri akın akın üzerine geliyordur. 

Bir yeri gezmeyi veya bir tatil yapmayı planlamadıysan, ev ziyaretleri, yemek,  birkaç etkinlik ve kapanış vs. günlerini geçirirsin.Valiz aç, valiz topla, valiz topla etkinliklerini unutmayayım, önemli bir alan çünkü. Hayat pahalılığı ile ilgili milyon kelime yazılır. Şunu söyleyebilirim. Ben artık Almanya'da çoğu şeyi daha ucuza alabiliyorum. Yemekler dahil!! Türkiye'den kar amaçlı bagaja bir şeyler atma konusu geçmişte kaldı.

Bu izin ,benim için bir dönüm noktası oldu sanki. Zaten tahsilinden dolayı oğlumun Almanya'da kalmış olması eksikliğimizdi. 3 hafta ayrıca çook uzuuun geldi. Tabii ki ailemi görmek çok iyi geldi, cami ziyaretlerim huzur verdi, liseden arkadaşlarımla buluşmak motive etti. Ama ailecek sanki başbaşa biraz zaman geçirmek gerekiyordu ne bileyim..böyle hissediyorum şu an..

Neyse blogi bu da böyle bir paylaşım olsun. Kararımda sana haftalık paylaşım yapmak var ama bakalım. Geleli 4 hafta oldu. Bir daha ki izin postu daha iç açıcı olsun dilek ve temennisiyle 🙃

Fotoğraf: Ankara -Ulucanlar hapishanesi banyosundaki ihtar.


Arsiv

FEEDJIT Live Traffic Feed

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...