31 Aralık 2015 Perşembe

Tuvalet kağıdı rulosu dönüşümleri vol1

Çocuklarla neden etkinlik  yapılmalı sorusuna benim cevabım; annenin kendisini daha iyi oyalayabilmesi olur.Birşeylerle uğraşırken o dağılan kafa gibisi yok:)
Yanısıra çocuğun konsantresinin ve benimle iletişiminin en yoğun olduğu bu anda her çeşit soruya cevap alabiliyorum.Çocuğum elişi  becerilerini geliştirirken onu tv bilgisayar vb şeylerden uzak tutmuş oluyorum.
Araya çeşitli öğütler veya kulakta kalması faydalı tavsiyeler de serpiştirebildiysem günü epey kârla kapatmış oluyorum.

18 Aralık 2015 Cuma

33! Selfie için güzel bir yaş :)

(En iyisi 34. yaşıma girmeden , 33. yaşımla ilgili bir posta atayım da gelenek bozulmasın, netekim 28 Kasım 'da doğmuşum)

Kendimi bağımsız olarak inceleyemediģimi farkediyorum şu an..Oğlum 10 , kızım 4 yaşında , diye düşünerek başladım bu yazıya..Eve giriş çıkış saatleri, okuma saati , alış veriş zamanı , yemek pişirme durumları bu sene de çocuklarıma göre ayarlı tabiiki.Kızım benden birşey yapıştırmamı istediyse, ellerimi kurular gelirim mutfaktan..Oğlumun bir müşkili olsa , sofranın başında olsam giderim yanına. Başka türlü yapamıyorum , bende böyle!!

♡Gel gelelim büyüyorlar kendi kendine yapacakları şeyler fazlalaşmaya başladı ve orantılı olarak benim de kendine ayırdığım zamanlarım arttı. 

♡"Daha çok yemek çeşidi , daha çok okuma, daha çok film , müzik, gezi , ..herşeyden daha bir çok yaptım gibi

♡Bu sene leylekleri havada görmemin gereğini yaptım ve 3 kez Türkiye'ye giderek ve bu dalda rekorumu  kırdım.Daha nice rekorlar nasip olsun demeden de geçmiyim.

♡En çok üzüldüğüm : her defasında resimlerine  bakıp ağladığım savaş ve özellikle savaşın çocukları. Resimlere bakmaktan kendimi almak istemiyorum.Peygamberim(sav) her gün o kabirleri neden ziyaret etti?

♡ Düşündüren :Bu sene oğlum acaba önün önü ergenliğe girmiş midir diye kafa kurcaladığım çok oldu. Bazen onu Gülse Birsel'in yazısı aklıma gelip  çimdiklemek istedim :) Hani psikolojimiz bozuluyorsa bir çimdikle çıkarıverirlerdi diyor ya..Ben de çeşitli psikotravmatik olaylara girmeden bir çıkarayım istedim .Yapmadım .Ceza olarak yazı yazdırdık , ödül olarak playstation saatleri verdik..Geçinip  gidiyoruz;)

♡ En çok eğlendiğim ; Türkiye tatilim tabiiki de , Nevşehir gezisi bünyeme çok iyi geldi , eş dost akraba aile .. Zamanın geçmemesi için erkenden kalkıp geç saatlerde yattım:)

♡En güzel yenilik: Hayatıma öğrencilik yıllarında en özel en güzel insanlarla , ev arkadaşlarımla yine aynı sokaklarda gezmek , yemek yediğimiz, alış veriş yaptığımız  yerlere gitmek , tekrar o yıllara dönmek . Grup toplandı, esti gürledi , güldü eğlendi..

♡ Sağlık : Senelerce kendisiyle boğuştuğum cilt hastalığım Rosacea 'ya bu sene galiba elveda dedim.Galiba diyorum çünkü bunun geçtiğinden hiçbir zaman tam emin olamazsın.Ansızın çıkıp geliverir maazallah.

Ömrümden bir sene daha geçip gitti , üzülmem ,elimde ne kaldı ona bakarım..E artık önümüzdeki maçlara bakalım ve Mevla ne eyler görelim;) Eşime de doğum günü sürprizlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum gerçi soğuk hava şartları olayı patlatsa da fikir güzeldi..Rabbim birlikte geçireceğimiz nice güzellikler nasip eyleye..amin



3 Kasım 2015 Salı

Bulaşık yıkamayı sevmek#/&^$#@!!!

Bulaşık makinem bozulalı ve hiç oralı olmayıp manuel şekilde hayatıma devam edeli 2 hafta oluyor.

Çalışmadığının ertesi günü Media Markt'a gitmeyi teklif eden eşim;  hayatıma biraz böyle devam etmek istediğimi söylediğimden beridir ,deterjandan pörsüyen ellerimi görünce üzülmüyormuş:)

Meyve bıçağını, bir kere içilmiş su bardağını, türk kahve fincanını bile bulaşık makinesine atan biri olaraktan , köpük köpük deterjanlama, yıkama ,durulama işlemlerini fazlasıyla özlediğimi , bu işten zevk aldığımı farkettim?@!#/^^#-₩¥£
Doğala yöneliş , eskiye dönüş , retro , nostalji vb. tüm kavramların bilinçaltıma etki yaptığını düşünüyorum

Ve gün gelecek  elektrikle çalışan herşeyden uzak duracağız..Herşeyin bu kadar otomatik olmasından sıkılacağımız günler gelecek..İşte biz gün o gün tükeneceğiz..:/

24 Ekim 2015 Cumartesi

Senin cennetinde ne var?!!

Hasan Sabbah..İran'ın dehşetlisi..korkunç saldırıların fâili..Çok ilginç bir cennet kurmuş kendine:

Yandaşlarının kendine imanlarını arttırmak için  kalesinin bir köşesine yapay bir cennet hazırlıyor.Müridi olmasını istediği kişiyi gizlice morfinleyip cennetine sokuyor.İçeride hatunlar , tahtlar , binbir ceşit meyveler , en âlâ şaraplar verilip az sonra yine bir morfin ve dışarı çıkış..Sonrası tahmin edilebilir."İşte bak bu rüya sana Allah tarafından gösterildi , itaat edersen sonunda cennet var " (Amin Maoluf/ Semerkand)

İnsanların rüyalarla kandırılma fikri bir yerlerden bana tanıdık geliyor:/ Günümüzde bir çok grup , cemaat , kişiler bu metodu veya benzerini kullanıyor olabilirler mi?

2 Ekim 2015 Cuma

Bi üçüncü günüm daha olcaktı!?&$#:)

Aradan geçen birkaç hafta sonra üçüncü günü yazayım! Her yeri değil ama en önemlilerini gezmek babındaki tatilimizde bir diğer gideceğimiz nokta Derinkuyu yeraltı şehri olmalıydı çünkü en büyük ve en cok geçmişi olan şehir burası.

Bölgeye İlk yerleşen Hristiyanlar ( 3.yydan itibaren) kısaca araplardan öyle bir tırsmışlar ki, içeride müthiş bir hava sirkülasyonu olan , ara koridorları büyük değirmen taşlarıyla kapatılabilen, hatta suyumuza zehir katarlar belki diye suyun dışarıyla bağlantısını kesen bir şehir oluşturmuşlar yerin metrelerce derinliklerinde.Bugün bu şehrin 55 mt.derinliğindeki 8. katına kadar gezilebiliyor.
Yalnız kalp , panik atak , stres vb.si olanların girmemesiyle ilgili yazılan uyarı çok yerinde, içeride bazı yerler o kadar dar ki koridordan geçemeyen  tombiş turistler görülebiliyor.:)

Sırada son durağımız olan Ihlara Vadisi.
Görülmeye ve yorulmaya kesinlikle değer."Vadi " demek "enerjiyi iyi toplayın çünkü bol bol yürüyeceksiniz"demek.Hele vadiden aşağısını görür görmez o basamaklar çıkınca karşımıza " mmm şey kem küm ..dönsek mi acaba" gibi fikirlere kapıldık ( Resim1) Sonra çocuklar aşağı doğru süzülmeye başlayınca biz de arkalarından çaresiz indik! Ama iyiki de indik .Vadinin devasa yamaçları manzarasında (Resim2)  , Melendiz çayının harika fonu eşliğinde (Resim 3),  patika yollardan geçerek ( Resim 4) yaptığımız yürüyüş, gezimizin son ve muhteşem bir tadı oldu diyebilirim.U dönüşü yapılacak olan yerde Melendiz 'in üstünde yorgunluk çıkarmak için güzel bir tesis yapmışlar.Burada biraz soluklanıp geri döndük .380 basamağı o yorgunlukla geri çıkmak için şöyle bir bakıp yutkunduğumuz yerin resmi de Resim 5!!
( Biz saymadık ; daha doğrusu tam saymaya başladık ,  yardımsever insanlarımız arkadan kopya verdi hemen :) hevesimiz kaçtı sonra zaten;)

Nevşehir gerçekten gezilecek görülecek bir yer, biz 3 günde belki de %15lik bir kısmını gördüysek de yine de fazlasıyla tad aldık.Bu arada kendimi de tebrik ediyorum 3 günlük seriyi bir ayda yazabildiğim için..Eşime de sonsuzz teşekkürler, çocuklarıma da sevgiler ..Rabbime sonsuz hamd ü senalar:)

6 Eylül 2015 Pazar

Kapadokya Gezisi ( 2.Gün)

Sabah uykuyu alır almaz , abinin verdiği haritayı kapıp düşüyoruz yola

İkinci durağımız ; heybetli kaleleriyle göz dolduran , Kapadokya'nın zirve noktası  Uçhisar. Tarihi 3-4yy lara dayanan bölgenin en ihtişamlı ve manzarası en güzel kalesi de burada.

Ućhisar kalesinin zirvesine  çıkınca Avanos Göreme Uçhisar'ı kuşbakışı görebiliyorsun , sabah ya da akşam saatleriyle rengarenk balonlar da eşlik edebilir bu harika manzaraya.Hasan ve Erciyes dağı olanca görkemiyle bakışıyorlar.Bunlara şahid olmak , Rabbimin büyüklüğü her zerrenle hissetmek tarif edilemez ( Resim 1 )

3. Sırada Göreme Açık Hava Müzesi var.Söylentilere göre 3 saatte geziliyormuş ama bizim konsept "Mümkün Mertebe Hızlı " olduğu için yarım saatte gezip hakkını verdik:)

4.yy buralara yerleşen hristiyan toplumu en çok kiliselere önem vermiş.Çizdikleri figürler bugün bile çok net  farkedilebiliyor.

Bu arada bu tarz yerlere girişler ucretli olduğu için Müze Kartı alıp , kişi başı 40 lira vermek mantıklı, 18 yaşından küçüklere zaten bedava.

4.olarak Cavuşin var.Mekanlar birbirlerine  hiç de uzak olmadığından , arabada pek vakit harcamıyorsun.Burada da  yine bacalar kiliseler şapeller mevcut.En ilgimizi ceken şey de güvercinlikler oldu (Resim 2). Guvercin gübrelerini toplayıp değerlendirme fikri kimin aklına gelirdi?

Ve 5. yer Zelve Vadisi.En çok burada zorlandık diyebilirim.3 vadi bu alanı bölüyor ve en eski yerleşim alanı olarak biliniyor.Yine kiliseler şapeller yemekhaneler oturma alanları  şarap imalathaneleri gezilebiliyor. ( Resim 3 )

6. Sırada Ürgüp var. Vaktim olsaydı şehir merkezinde dolaşmak istediğim yer.Aşıklar tepesi , ve şu meşhur deve silüeti en meşhurları .Ve tabiiki Asmalı Konak.

İçeri giren çok , vızır vızır işliyor burası.Girişte herşeyi paraya çeviren kapitalist zekaya bi kızıyorsun tam kalaylamaya başlayacaksın ki iceri girer girmez duvardaki resimleri görünce dalıp gidiyorsun o güzelim dizinin sahnelerine.
Herbir karakteri ayrı bir hayat , yazar öylesine becermiş ki bu işi , içerde hala hayat devam ediyor , hatta hangi kişinin şu anda hangi pozisyonda olduğunu tahmin bile ettirebiliyor sana.. Resim 4 'te Memo ve Hayriye atışarak iceri giriyor , ortamı yumuşatmak isteyen Dicle " Size bi gayfe yapıverem mi? " diyor .O sırada canhıraş içeri dalan Sümbül Sultan " Ay akşam yemeği hazır değil mi hâlâ? " diyerek menü icin alışveriş listesi sunuyor.

Günün son ve 7.durağı  Ortahisar.Burası çok şirin bir yerleşim yeri ama bizim burayı gezebilecek ne takatimiz ne de dermanımız kaldı.Ortahisar kalesinin zirvesine  melül melül bakıp , önünde resim çektirmekle yetindik burada.Bir belediye başkanının koruma ve makam araçları sayesinde arabayı park yerinden cıkaramayınca ben de bu bekleme sürecinde  arka sokaklara bir kaçamak yapayım dedim.O  taş sokakların, nazar boncuğu döşenmiş kaldırımlarında ; yeni yağmış yağmur kokusu fonuyla dolaşmak unutamayacaklarımdan oldu.Ve burada harika manzaralar buldum kendime ( Resim 5 -6 )

Ve bugünlük bu kadar  yarın ise güzergah Derinkuyu mağarası ve muhteşem Ihlara Vadisi..Şimdi otele çekilip dinlenme vakti.

3 Eylül 2015 Perşembe

Kapadokya Gezisi (1.gün)

Evet ben de Asmalı Konak dizisini seyrettiğimden beri o muhteşem yerleri görmek isteyenler biriyim ve bu seneki Türkiye gezimizde 3 günlük hızlı ! bir tur yapma imkanımız oldu.

Tabiiki küçük çocukları olan bir aile olduğumuz için heryeri gezdik diyemem  zaten bunu demek için bir haftayı orada geçirmen gerek.Binlerce mağara ev, yüzlerce kilise , taş evler bir yerden sonra birbirine benziyor zaten..

Benim korkum çocuklarla nasıl olacağıydı?Dağ , taş , sıcaklık , kilometrelerce gezilecek yol??!!$#@$&**^/

Şunu önceden söylemeliyim ki , bebek arabalı bir çocuğunuz varsa hayal bile etmeyin.Bence beş yaşından itibaren çocuklar oraya gider zaten balonlara da 5 yaşından itibaren cocuk alıyorlar.Benim kızım 4,5 yaşında olduğu için balona binemedik ama diğer her yerde maaşallah bizden daha dinçti.Tamam bazen babasının omzunu kullandı ama üç gün boyunca bence en başarılımız oydu.

Gitmeden önce tabiiki de pek çok site dolaştım, mesela genel bilgiler için buraya, yer yer detaylı bilgi için buraya , gezi yorumları için buraya  gezi boyunca baktığımı söyleyebilirim.

Kalacak yeri de önceden bir tanıdık memnuniyetiyle rezerve ettirmiştik.Hotel viva bir cave otel etmeyebilir ama şirin,  temiz , merkeze yakın ve güvenilir.Otel odalarında kıbleyi gösteren bir etiket olması her zaman bana güven vermiştir.Bence güzel bir detay.Ayrıca da sadece gece yatmaya geleceğin bir otel için çok fazla lükse ihtiyacımız yoktu.3 yıldız gayet kâfi geldi :)

Gelelim nereden başladığımıza .Biz Çorum üzerinden geldiğimiz için ilk durağımız Avanos oldu.Ben evlerini ve  insanlarını çok sevdim buraların.O kadar alışkınlar ki kendilerine birşey sorulanmasına..Senelerdir bıkmamışlar her soruya kollarını sıvayıp bilirkişi edasıyla ayrıntılarıyla cevapliyorlar.

Tarihi taş köprünün yanından kızılırmak nehri boyunca yürüyüş yaptık ( 1.Resim)ve sonunda asma köprüye ulaştık.( Bu arada resimdeki kırmızılı hatun tabiiki de ben değilim:) Karşı taraf yani Orta mahalle şehrin  yerleşim alanı, merkezi.Testicilik toprak işleri halıcılık üzerine yüzlerce mağaralardan dönüştürülmüş dükkan bulabilirsiniz burada.Resim 2de  "Hepsini almak istiyoruuum" diye diye dolaştığım , deli olduğum mağazalardan biri ..Hatta vakti olanlara 20 lira karşılığında testi veya çömlek yaptırıyorlar.

Tevafuken bir dükkana girdik ve iyiki de önce Avanos'a gelmisiz ve iyiki de ilk bu dükkana girmişim dediğim bir durumla karşılaştık.Rehbersiz, tursuz nasıl dolaşıcaz diye düşünürken buranın sahibi abi ( Resim 3) bize, nereden gelip nereye gideceğimize göre ,hangi gün nereleri dolaşabileceğimizi 3 dakika içinde anlattı ve elimize harita tutuşturdu. Dükkan Resim 4'te..

Aynı yolları tekrar dolaşıp kızılırmak boyunca geri yürüdük daha doğrusu koşuştuk.Çünkü yollar çimenleri sulama makinelerinden dolayı sırılsıklam olmuştu, su fıskiyeleri heryeri çılgınca suluyor:))Çocuklar  da bu yolda Super Mario oynadı tuzaklara yakalanmadan yürüyüp hedefe ulaşmak:) ( Resim 5 )

Tek hoşlanmadığımız şey yeme içme yönünden aradığımızı bulamamamızdı.Tripadvisor' dan dakikalarca yer aradık.Akşam otele döndüğümüzde otelin altında bir restoran bulduk .Nevşehir testi kebabını janjanlı bir  şekilde getiriyorlar filan ama aksiyonu kadar tadı güzel birşey değil.Ya da yediğimiz yer beceremedi bilemiyorum.

Otele çıkıp yarınki yorucu ve keyifli gün için dinlenme vakti...

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Yolculuk ve planlar..

Son haftamı nasıl geçirdiğimi değil de , yine ve tekrar ve defaatle neyi tekrar hatırladığımı yazayım:

"Allah'ım , biz bazı planlar yapıyoruz lakin senin planın elbette daha güzel ve daha hayırlı "

Burada 3+1 ev bulmak , bazı meziyetlerinin olmasına bağlı..Çokça koşturup çokça yorulacaksın , ilgili kişilerin kapılarını aşındıracaksın, bütün kağıt kürek işlerini takip edeceksin, onca adayın içinden biraz da şansla belki düşürürsün.Bu hafta bunların hepsini yaptım.Üstelik bir de izin ve bavul telaşım var iken.

Olmayınca olmuyor, başa dönelim, motomuz neydi:  "Allah'ım , biz bazı planlar yapıyoruz lakin senin planın elbette daha güzel ve daha hayırlı " Bu cümle sihirli.. Söyleyeni  üzmüyor ,mutlu ediyor..

Birkaç saat sonra şu aralar epey soğuk hatta , içinde bulunduğumuz aydan utanmasam kaloriferleri yakacağım kadar soğuk memleketi terk eyleyip, güzel ama dertli  vatana doğru yol alıyoruz.Gidecegimiz yerler, kalacağımız mekanlar , ayıracağımız vakit hepsi planlı:) Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler!

7 Temmuz 2015 Salı

Kur'an ..Ruha şifâ

Ramazanın son on günü gelip çattı.Bu sene ramazana çok karışık hislerle girdiğim için alışması da zor oldu..Bir yandan ben olay ve durumları hazmetmeye çalışırken , mukabelemde mânâsını okuduğum ayetler bana yeni kapılar açtı, sindirmemi sağladı..

Tekrar teyid ettim ki , Kur'an kalplere şifa , sorulara cevap , bünyeye ilaç..Hangi duyguyla okunursa  ona göre kalbe ve beyne şekil veren,  yaşayan bir mucize..
Bunun için Rabbimize ne kadar şükretsek az.

15 Haziran 2015 Pazartesi

Bir Bollywood gecesi daha

Benim fıtratıma en yakın Bollywood filmleri..

Ama şu son zamanlarda türeyen , Amerika
özentisi hintli çılgın genç , aksiyon , korku vb.gibi değil.Bildiğin hintli olacak , köri kokulu , bol şarkılı , sarili , bilezikli , düğünlü:)

Vivah ;görücü usûlü evliliğin işlendiği , tam da böyle filmlerden.Prem mahcup zengin bir delikanlı , Poonam kırsallı utangaç bir kız. Her geçen gün birbirlerine olan sevgilerinin nasıl arttığına tanıklık ediyorsun.

Ama ben bu filmde en çok; kız çocuklarının pek bir değer ifade etmediği hint fikrine karşı savaş açarcasına yazılmış diyaloglarını sevdim.
Sonun da tabiiki seyirciyi ağlatmak için ellerinden geleni yapmışlar, seyirci napsın ağlasın :...(

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Ailesiz tatil!

Bir haftadır hayırlı bir iş için eşim ve çocuklarımsız Türkiye'deyim blogcum, nasıl anlatsam sana.. Tam eğlenecek gibi oluyorsun aklına gelince bozum gibi oluveriyor.Annemlerde oynadıkları odaya girince boş gibi sessiz gibi..Ama kafa dinlendirici gibi de:) Telaşe yok ama sessizlik hakim.

Dışarıya çok rahat çıkabiliyorsun , yedek elbisesiz , ıvır zıvır almadan..Ama yine de eksik gibisin.

Sokakta elin boş , karşıdan karşıya geçerken düşüneceğin birşey olmaması güzel ama rahatsız edici ..

Yemeklerin sonuna kadar hiç kalkmadan yiyip,  saatlerce sandalyede kalman hoş ama bencilce:)

Yolculuklar keyifli; ama çocuklarına bakıp sessizlik isteyen insanlarla tartışmadan gitmen de sıkıcı..

Valizde az eşya olması pratik ; ama kapağı açına küçük atletler ,pantolonlar , çoraplar , dışarı taşan oyuncaklar olmaması da sevimsiz..

Anlayacağın böyle tuhaf karışık hallerdeyim..

İstanbul Boğazı manzaramı onları düşünerek çektim:)



14 Mayıs 2015 Perşembe

Benim annem güzel annem..

Oğlum sabah sekizde beni uyandırmaya çalışınca , her zamanki gibi salatalık kesmemi istiyordur ya da birşey becerememiştir onun için çağırıyordur diye istifimi bozmak istemedim , yavrum meğerse sürprizi için kaldırıyormuş beni yataktan..

Saati yedi buçuğa kurup bahçeden çiçek alıp suya koymuş; öğrendiği anne şarkısını ve yaptıkları küçük hediyeleri görünce e tabii karşılıklı biraz ağlaştık:(

Yaramaz , afacan , fırlama  , zıpır vb. bütün sevimli çocuk sıfatlarının yanında duygusalız da..

Allah 'ım sırf bugün için bile istenirdi çocuk..Çocuk evin mutluluğu , neşesi ..Hamd ve senâ.

21 Nisan 2015 Salı

Görene ..Köre ne?

Oğlumun dinozor aşkı yüzünden gitmiştik Senckenberg Müzesi'ne ama devâsa bir kompleksle karşılaştık .Sıradan başladığında , çok fazla incelemezsen dört saatte çıkışı görebileceğin bir araştırma merkezi burası.

İlk insan iskeletleri , fosiller , içi  doldurulmuş hayvanat bahçesi,iç organlar, hayvan ceninleri , binlerce çeşit börtü böcek , denizin ilk canlıları , gezegenler , volkanlar , bilgilendirme videoları ..Herşey gerçek , gün gibi ortada , bu yolun sonu herşeyi yaratan bir varlığa çıkar..Anlayabilene, görene , köre ne?

Hadi bi de dörtlük patlatalım;

Her nereye bakarsan Hak gözüyle bak, 

Böyle bakan göze olmaz yasak,

Biz tefekkür ettik onlara bakarak,

Alman ağzı açık baktı avanak avanak:)))


2 Nisan 2015 Perşembe

Sorunsuz hava sahası ancak cennette!

Bereketli günleri seviyorum..

Eğitim fuarı ve hadis yarışması düzenledik, çocuklar ortaya şahane seyler çıkardılar,  Hz.Yusuf'un hikayesi, Hz.Nuh'un gemisi, hayır kuyusu, ebabil kuşları...

Bir de standları derecelemede  "Hak geçti " sözleri uçuşmasa havada:(

İnsanoğlunun olduğu her yerde sorun var..Ne iş yapıyorsan yap!

25 Mart 2015 Çarşamba

Sen yokken ben!

İki günlüğüne kampa gittin,
Beni dertlere gark ettin,
Bensiz oralara iyi miydin,
Kavgalarımızı özledim be ağabey!

Senin yüzünden çok ağladım
Çığlıklar atıp anneme sardım
Teker teker günleri saydım
Sensizlik çok zormuş be ağabey

Hariboların hepsini  yedim,
Telefonunun  şarjını bitirdim,
Minecraft 'taki dünyana girdim,
Bunlara değer miydi be ağabey?

Kardeşin Hafsa Selin..

Oğlumun iki günlük kampının kızımdaki etkileri konulu şiir çalışmam:)

5 Mart 2015 Perşembe

Dolu dolu 39!

Peşpeşe dogum günün postaları yayınlıyorsam , bu demektir bizim ailenin mübarek üç aylarının içindeyiz.Bu yazıyı da  bu saat gonderiyorsam , bu da demektir ki senin birkaç saat içinde buraya geleceğini tahmin ettiğimden ;)

19...29...39;  bir sonraki onlu sisteme geçmediği için, şanslı yaşlar.Yani aslında 40 gibi çok ağız dolduran bir yaşa sadece bir yıl kalmış , ama sen hala 30'luları kullanıyorsun, hoş hâlâ da hakkını veremeyip yaşını bir türlü göstermiyorsun..

Bu sene nasıl geçmiş şöyle bi göz atalım;

Çok kızdıkların; alman vatandaşlığına geçmemen için uğraşan polisler , Taha'nın "bağzı" şeyleri! ,  mütemadiyen sorulan şifreler, açılmayan cevapsız aramalar, duyulmayan telefonlar, benim evle ilgili ufak tefek hassasiyetlerim ( "sesinin yüksek çıkması sendeki suçluluk psikolojisinden " :) ; seni ( ve o topluluktakileri) çileden çıkaran fb-gs dalaşmaları, hökümet karşıtları, anarşikler , trafikte düzgün gitmeyenler, düzgün gidenler...pppp epey uzadı:)

Çok özlediklerin ;  köprüde balık ekmek yemek , dolmuşa çek dostum demek , ver elini Yenikapı ver elini Bebek, Tarabyaaa :(

Üzüldüklerin ; kızcığın ateşleri , bizden ayrı geçen günler , hezimetle biten maçlar, geçirdiğin sağlık problemin..

Hobilerin; kitap okumak , müzik dinlemek derrrmişim:) yok yok bu sene spor senesi, trende telefondaki filmleri izlemek , düzenli aralıklarla arabanın bendeki  sağlam anahtarını istemek, sıkıcı mekanlarda masa altı maç vb.izlemek( Bkz.resim A)

Hoşlandıkların;  Sürpriz yapıp eş dost sevindirmek, askere gitmeden tezkere almak; el emeğinle yedirip içirmek,bizi mutlu etmek, Movie Park gezimiz, yine bol sinema ve bol film

Bir arada geçirdiğimiz saatler bize mutluluk verir.Aynı anda da zamansızlıktan şikayet ederiz sıklıkla.Zaman ve mekan mefhumunun kaktığı , gerçek yurtta , bir güzel gölgelik de bize düşmesi için dua etmekteyim..Yeni yaşın hayırlı olsun bize , güzel insan..

20 Şubat 2015 Cuma

Dört dörtlük!

Kızamıyorum..Kızamıyoruuum..Yüzüme  tükürse bile bu kıza kızamıyorum ( ki gerçekten tükürüyor:/ )
Demiş ya Allah'ın elçisi "Erkek çocuklarını sevin, kızlar zaten sevdirir " ; bir işve bir cilve öyle güzel kandırır ki seni, kandığını bile anlayamazsın:)

Oğlum nasılsa kızım tam tersi, inatçı bir keçi , dediğim dedik çaldığım düdük , seni sulu köye götürür bi gram su alamadan döndürür ; onunla oyun oynamak istersin , senaryoyu kendi yazar , başrolü oynar , sen anca figüran olarak kalakalırsın.

Bazen süslüdür , takar takıştırır , şarkılar söyleyip danseder; bazen abinin arkadaşlarıyla dövüş eder, kılıç kuşanır , silah çeker ..

Kreşte kendi borusunu çalar, kiminle arkadaşlık etmek istiyorsa o belirler, fazla yüz göz olmaz, yanlışını görürse , anında üstünü çizer:)

Vallahi ne desem , yazarken ben bile korktum , bu yaşımda karakterimi ve özgüvenimi sınar oldugum küçük cadımız 4 yaşına girdi..Rabbimizin lutfu meleğimiz renk kattı , olgunlaştırdı , sevdirdi hep sevdirdi..

Gel gelelim bu sene neler yaptı:

En sevdiği oyun; Bebekler, Minecraft , Yapbozlar

En sevdiği yemek; Babasından pizza ve sütlaç, makarna , muffin , donat, mercimek çorba

En iyi arkadaşlar ; Feline , Clara - Marie , kuzen Ahmet Emre

En sevmediği ; uyumak , oyuncak toplamak , işine karışmak ,rutin yapılan işlerin şaşması

Seyrettikleri ; Niloya , Rafadan Tayfa , Süngerbob , canım kardeşim vb . Trt filmleri

En mutlu olduğu; abinin arkadaşlarının misafir gelmesi , haftasonları , .....burada düşündüm biraz .... yani biz beraber oyun oynarken bile sinirlenecek birşey bulur kendisi:) , parka gitmek , arkadaş evine gitmek , zıplamak , bizim yatağımızda uyumak, şarkılarını dinlemek..

19 Şubat 2015 Perşembe

3.sayfadan düğün haberi!

Çinli çiftin düğünü Carisma düğün salonunda büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
Oturacak bir masası olmayan çift bütün gece çılgınlar gibi fotoğraf çektirdi.Düğünde sahne alan Çinli san'atçı , derin ve eşsiz iki eser seslendirip misafirlere aralarda duygulu ve ince nutuklarda bulundu.Misafirler pek anlamamış görünse de kalp dili diye birşey vardı.
Damadın paraya kıyıp ikram ettiği,çin adet ve geleneklerini yansıtan şahane sofra misafirlere ilginç anlar yaşattı.Köpek balığı çorbası, ördek dili kızartması, deniz altı böcekleri, domuz kızartması , salyangoz ' dan oluşan nefis menü , misafirlerin ağzını açık bıraktı. Başörtülü bir davetlinin bir ara dışarı çıkıp , arabaya bindiği ve bisküvileri ağzına tıkıştırırken boğulmak üzere olduğu gözlemlendiyse de bu ; düğüne gölge düşüremedi.Bekar erkeklere gelin çiçeği atılması, anne babanın ağlatılması gibi aksiyonların ardından efsane düğün sona erdi !@$^*/#@"/:!!!!!!

21 Ocak 2015 Çarşamba

İki rakamlı ilk yaş postu!


Oğlum 10 yaşına girerse biz de tabii gereğini yapıp bu seneyi nasıl geçirmiş bi değerlendirmesini yaparız.

Oğluma bazen kızdığım zaman bile arkasından onu çok sevdiğimi hatırlatır, Rabbimin hediyesi olduğunu söylerim ona.Okula giderken "Fikrini , zikrini, ruhunu, duygularını Allah'a emanet ediyorum " der; şefkatle bir bakış atıp öyle kapıyı kaparım.İleride "annem böyle demişti "diyeceğini ümit edip güzel cümleler koyarım kulağının arkasına.Kardeşine karşı hakkını yedirmem, onu sevip koklarsam , arkasından hemen oğluma da sırnaşırım, kıskanmasına mahal vermem. Dini bilgiler vermek için en müsait zaman olarak geceyi beklerim, yatmadan önce kitap okurum hâlâ..

Anneden sevgiyi alır , babadan da  saygıyı..Adam gibi adam olmanın yollarını öğrenir, disiplinin arkasındaki sımsıcak duyguyu hisseder, öyle hisseder ki bazen " en çok babamdan hoşlanıyorum " gibi potlar kırabilir.Bizim " bu adam benim babam " türkümüzün sahibi odur.Romantik bir taş fırın nasıl olunurmuş yaşayarak öğrenir..

Mevzuya gelirsek

Bu sene ;

En çok oynadığı; Telefon oyunları, minecraft..Hero Faktory 'lere veda:( Kardeşle  dinozor ; asker -prenses ; saklambaç, çadır kurma oyunları.

İlgi alanları; Gezegenlerin pabucu Dinozorlarla dama atıldı.Vakti zamanında yaşamış tüm dinozor çeşitlerini , akrabalarının ismini sayar gibi sayıyor:)Bi de üstüne hangisi ne yer, ne ile beslenir , özellikleri neler;inceler kurcalar dinozor olur .En sevdiği de T-Rex olmak.

En sevdiği film; Jurasic Park1-2-3 , Godzilla

En sevdiği yemek; Çorum usulu mantı, Ton balıklı Pizza( babasının speciali) ,fırın tavuk, Mr.King Hamburgeri

En mutlu;   Moviepark günleri , Playstation4 hediyesi, Cep telefonu, Klasik aile sarılmalarımız, Trene bindiğimiz günler, Enes veya Ahmet Emre'de uyuduğu günler, Türkiye'ye gittiğimiz günler ( Evet bir yanı da buruktu babası yoktu ) ....böyle devam eder..Sık sık "bugün benim en güzel günüm "der kendisi..

En hüzünlü ; duygusaldır benim oğlum , öğretmeninden ayrılma senesi olduğunu düşününce bile gözleri dolar..Kardeşini özler ağlar, canı acır ağlar..

En kızdığımız ; 5.678.987 kere söylenmesine rağmen yaptıkları şeyler,  Teknolojik eşyalara aşırı düşkünlüğü, sinirlenince elindeki şeyleri yere atması, bazen kardeşiyle inatlaşması.Yerlerde sürünmesi ,eli de ağırdır zarar verebilir istemeden.

En sevindiğimiz; Derslerde başarısı, misafir sevme ,hoşgeldin- -güle güle deme alışkanlığı, konuşkan ve sevecenliği, kardeşine düşkünlüğü, arkadaşlarına değer vermesi, kuzenini çok sevmesi, içini ısıtan gülüşü , cami cemaati oluşu, ilgi alanlarının olması, kardeşiyle oyunları, akrabaya düşkünlüğü, ansiklopedi sevmesi...yalan söylemeyi becerememesi.

17 Ocak 2015 Cumartesi

Biz biraraya gelirsek..

Dört kardeş bambaşka şehirlerde yaşarız biz.Birbirlerine çatkapı çaya , kahveye giden kızlar, oğullar, abiler , kardeşlerin ne kadar şanslı olduklarını biliriz.

Biraraya nadir geliriz.Ama gelirsek de hiç üşenmez hiç düşünmez sevincimizden birleşip halaylar çekeriz;)

Konuşmaktan çenemiz ağrıyıncaya, demliğimizdeki çayın dibini görünceye, uykusuzluktan gözlerimiz kızarıncaya , evdeki bütün çerezler( tıkınaklar !) bitinceye kadar konuşuruz.Masanın başından ayrılırsak dışarıda kaldığımızı hissettiğimizden ihtiyaç molası bile vermez, zor anlar yaşarız:)) Aramızdan bir sebeple ayrılanı da acımasızca eleştirir, kalktığına pişman ederiz.Seferilik namazı iyiki de vardır:)

Abi esprileri,küçük kardeş zobalaklığı ( ki bu ben oluyorum:) , büyük abla ağırlığı, küçük abla hoşsohbeti, gelin sevecenliği, anne şefkati olmazsa olmazımızdır.Arada çocuklar da şenliğimiz, sofraya garnitürümüz, göz nurumuzdur ama tercihen muhabbete erken başlamak için erken uyuyanı makbuldür:)

İtinayla eskiler yadedilir;anılar tozlu dimağlardan çıkarılır, yorumlanır ve begeniye sunulur; birlikte söylenen şarkılar piyasaya çıkarılır, gülmenin dibine, ağlamanın tadına varılır.

Yanlışıyla doğrusuyla eksiğiyle kusuruyla,  her defasında birbirimize kardeş olduğumuz hamdedilir, tekrar buluşma hayalleriyle ömürler geçiiip gider..


Arsiv

FEEDJIT Live Traffic Feed

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...