Frankfurt 'ta bir akrabamızın evinde piyanoyu görünce hemen o an aklıma gelen bir parçayı parmaklarımın ucuna getirdim.Hangi parça olursa olsun, hangi enstrüman olursa olsun tamamen kafadan ( kulaktan ) çalabiliyor olmamın ekmeğini pek yiyemedim..
Notalar ve enstrümanlarla olan muhabbetim 7 yaşında tevafuken elime mininin de minisi bir el piyanosunun geçmesiyle başladı. Okulun teneffüs zilinin aynısını hiç uğraşmadan hemen çalıverdim.Bunun doğuştan gelen ve geliştirilmeye muhtaç bir yetenek olduğunu tabii o zaman anlamadım. Evdekiler de anlamadı. Sahi anlamış olsalardı da tutup müzisyen olamayacağıma göre, üzeri örtülmüş de olabilir..
Birkaç sene sonra biraz daha büyük bir el orgu aldı babam. Ve flüt.. Aslında nasıl desteklenmesi gerekiyorsa kendi elinden gelen en fazla buydu bence de. Müziğe olan tutkum bununla kalmıyordu, şarkılar,türküler, besteler Allah ne verdiyse mutfakta, odalarda, elimde kumanda ( mikrofon olarak kullanıyorum) hatta akustiği en güzel ortam olan banyoda sanatımı icrâ ediyorum:)) Evde kral fm dinlendiği için tüm babaların şarkıları hafızamda bir değirmen gibi dönüp duruyor.
Seneler geçti, lise , üniversite derken benim bu yeteneğim, arkadaş aralarında hoş vakit geçirebilmek için fasıl ve sıra gecelerinden öteye gitmemiş oldu. Evlenince bir gitar aldım. Ona da vakit ayıramadığım için, bir kenara kaldırdım..
Şimdi buraya kadar, bende müziğe çok heves vardı da izin vermediler, gibi bir hava oluştu değil mi?:))Hiç de öyle olmadı. Ben ilahiyatçıyım ve müziği, notaları , ezgileri nağmeleri dibine kadar yaşıyorum ve yaşatmaya çalışıyorum.. Kur'an-ı Kerim'e her şey öyle güzel yakışıyor ki, ve müktesebâtımız öyle geniş ki, nihavend, rast, uşşak her makamda Kur'an okuyoruz. Bu bir teğanni değil, bu bir kültür, temsiliyet ve sunum. Allah'ın takdiriyle içimdeki bu müzik aşkı, yerini buluyor gibi hissediyorum, tüm boşluklar, yaşanılmamış duygular, eksiklikler doluveriyor. Ve bunun mesleğim olması bu manada çok değerli benim için.
He bir de akşamları helal dairemiz evimizde şöyle bir " akdeniiz, akşamlarıı" tıngırdatsak gitarımızla...çok mu şey:))
( İhya-i ulumiddîn'in önüne de ne güzel yakışıyor kerata:)))