Şairlere derlermiş ki, dert sahibi ol ve yaz inşallah. Yazmak için de bir tetikleyici güç gerekiyor. Dert, sıkıntı, duygu patlaması, boğazına kadar gelen kelimeler, çıkarsa biri incinir çıkmasa daha iyi..yazılsın..
Ben şimdi benim dert ortağımın 48 yaşında olduğunu ilan edecektim, noldu ki şimdi.. Eşime diyorum ki, seninle konuştuklarımız gıybet kapsamına alınmıyor sanki ilâhî dergahta, öyle olduğuna kalben inanıyorum,yoksa nice olur halimiz😅. Burada imojiler koyarak yumuşatmaya çalışacağım.
Seninle gezmelerimiz tozmalarımız pek bi azaldı,hatta Türkiye'de de " baba yorgun" du. ( Hatta gezme tozma azalması bilirsin benim moda pek iyi gelmez) Ama olsundu, yaş ilerledi azcık sakinlik daha çok sohbete sebep olur. Ama sohbetli gezmelere hayır demem değil mi😊 Hele ki sıcaktan bunaldık diye Türkiye tatilini kısa kesen duymamıştım, gerçi geç gelseydik kedimiz leblebi hakkın rahmetine kavuşacakmış,kesin seninle telePati yoluyla anlaşmıştır, çünkü sana bayılıyor🥰
Sonunda kaç yıllık hayallerine kavuşup, bir televizyon alarak tüm güzel eski filmleri yeni televizyon hatrına tekrar izlemek...beni çok mutlu etti😃cümlenin sonu şaşırtmış olabilir ama küçük mutluluklarla ( peki 2000 euro) mutlu olmayı bilmeli insan. Ah bir de yedikleri kalori ve kilo olmayan bir hayat olsa.. Cennette olacakmış inşallah kavuşuruz.
Yeni araba, yeni bulaşık makinesi, yeni waffel makinesi,yeni silex ee onlar da eskiyor bizimle.. Mal canın yogası, bir şey bozuldu para gidiyor diye insan sevinir mi? O sevinmese bile üzülmez, o yüzden ben de üzülmem, can sağlam kalsın, sağlık olsun.
Sen tatlılığını tenezzül buyur, bırak hayat acı ,eşyalar bozuk kalsın,cimbomlar şampiyon olsun, dönerler tabaklarda coşsun, Lindt'ler ağızlarda erisin,bilgisayarlar masalardan kalkmasın, koltuk+kumanda çok yaşasın, havalar nasıl olursa olsun,bizim havamız yerinde olsun 😄
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder