30 Kasım 2020 Pazartesi

38!

Sadece yaş günü yazısı için geldiğim benim emektar bloğum; ilk göz ağrım, instagram, twitter, facebook yokken buralar hep tarlayken olanım,yine ne varsa sende var diye geldim, iki kelam edelim, iki lafın belini kıralım diye belimi büküp kapında bittim. Belimi büküp demişken aslında pek de iyi bir sene seçmedim yanına gelmek için..Yazacak pek de güzel,pek de umutlu şeylerim yok bu sene senin için ama olsundu.İnsanın hayatında hep düzlük yok ya!.. Yamuk var, dikdörtgen prizma var, silindir var, piramit var.. Geometrik şekillerle dolu bir hayat yaşamıyor mu insan? Ben de bu sene taşlıklı tâlî yollar, güllerin dikenleri, yoğurdun ekşisi,kirazın kurtlusu, kağıdın samanı, üzümün sapı, bıçağın körü, teflon tavanın çizilmişi, malın defolusu, vb... Bu bahsi açmayalım da zihnimden ,kalbimden, fikrimden, zikrimden uçup gitsin, temiz sayfalardan devam edelim..Zaten de kötü bir filmde kötü bir başrol oyuncusu değil miydik haddı zatında!??

Depremler, bir yarasanın ettikleri konulu  virüs( ya da dış kaynaklı bir düzmecedfghgth) , volkanlar, yangınlar ..değişik bir senenin içinden geçtik.Korona dönemi için söylenecek pek bir şeyim yok. Evde kalıp sessizce takılmak, dezenfekte, maske, sarılan filmler, kitaplar, araya karışan sahurları iftarlara bitişmiş bir ramazan, başta stand up showa benzettiğim sonraları alıştığım online sohbet ve dersler..Başta gerçekten iyi geldiğini hepimizin itiraf etmesi gerekiyor sahi nereye kadar giderdi ki bu koşuşturmacalar.. Sonraları da alıştık gitti zaten , olağanüstü halden sonraki normal yaşama nasıl  uyum sağlayacağız onu düşünürüz bir süre de... böylece geçer hayat gaylemiz.Koronada iyi şeyler mi ne ? Yasin biliyor:) Hem sonra daha az çamaşır yıkadık, okul yok,antrenmanlar yok, kirli çamaşır yok.

Bu süreçte hayatıma yön veren önei bir unsur daha oldu. Sabahattin Zaim Üniversitesi'ne Yusuf Kaplan önderliğinde bir MTO talebesi oldum. Bu yılın zirvesiydi diyebilirim. 5 kişilik başladığımız okuma halkamız bizi böyle bir güzelliğe yönlendirdi. Şimdilerde devam ediyorum halen .Belki de o olmasaydı gerçekten "kafayı yiyebilirdim" . Gerçi Yusuf hocamız "size bir şey anlatacağım kafayı yiyeceksiniz " deyip duruyor .Aynı kapıya çıkıyoruz gibi bir şey..

Eve iki misafir geldi bu sene. Biri sarı fıstık,biri mavi fındık. Pisletiyorlar,korkup tırsıyorlar,yaklaşmıyorlar filan ama seslerini duyunca bile insanın kulağı yumuşuyor. Uyumaya yakın kabarıyorlar, fıstık fındığı dövüyor çoğu kez, salıncağına bindirmiyor, bakıp bakıp iç geçiriyorum ne zaman bunların kafalarından öpebilirim diye ama o gün hiç gelmeyecek gibi..

Bu sene bir sürü yemek yaptım, yeni tarifler öğrendim, masumlar apartmanına başladık kızımla, yeni süpürgemin keyfini çıkardım, yeni minik odamın da.. Bollywood'un dibine vurdum, Deliyürek 'e başladık, yeni yeni şiirler dinledim kocamın güzel kalbinden ve ağzından.. Evet bu benim için yeni ve çok çok özeldi. Şerden hayırlar çıkar mı? Çıkar..Kıssasdan hisse mi? Hisse..
Yiğidi gül ağlatır mı? Dert söyletir..Seni seviyor muyum? Çok seviyorum My Hero ..

1 yorum:

Yasin Demirci dedi ki...

Ben de seni çok seviyorum Güneşim 💛 ❤️

Arsiv

FEEDJIT Live Traffic Feed

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...